Uzakdoğu Asya’da kuşlar ve kümes hayvanları arasında başlayıp daha sonra insanlara geçen kuş gribinin, Rusya ve Romanya’dan sonra ülkemizde de görülmesi, hastalığın sınırlı bir salgın olmayıp, tüm dünyayı tehdit ettiğine dair uyarıları doğruladı.
Kuş gribi tavuk, kaz, ördek gibi kanatlı hayvanlarda kitlesel ölümlere yol açan ve aslında bir hayvan hastalığının etkeni olan H5N1 virusunun insanlarda yaptığı hastalıktır. Grip (influenza A) virusunun hemaglutinin (H1-H7) ve nöraminidaz (N1-N3) olmak üzere iki tip antijeni vardır. Bunlardan yalnız H1, H2, H3 ve N1, N2 antijeni taşıyan virüslerin insanda grip hastalığına ve salgılarına yol açtığı bilinir.
1918 yılında H1N1 virusu, 1. Dünya Savaşında ölenlerden çok daha fazla sayıda insanı öldürmüş; 1957’de antijenik yapısını tamamen değiştirerek H2N2 virusu şeklinde Asya gribi pandemisine yol açmıştır. 1968’de yeniden değişime uğrayarak H3N2 virusu şeklinde Hong Kong gribi pandemisini yaratmıştır. 1977’de dünyaya yayılan Rus gribinin etkeni, 60 yıl önceki influenza A virusu ile aynı antijenik yapıda, yani H1N1 virusu idi.
Yaklaşık her 10 yılda bir antijenik yapısını değiştirerek ülkeler ve kıtalar arasında yayılan grip salgınlarında etken, hep H1, H2 veya H3 antijenik yapısında olmuştur. H5 veya H7 antijeni taşıyan grip virusu ise farklı bir virus olup kanatlılarda hastalık ve ölüme yol açmış, 8 yıl öncesine kadar insanlara bulaşmamıştır. Ancak 1997 yılında Çin’deki kuş gribi salgını sırasında H5N1 virusunun insanda da hastalık yapacak bir nitelik kazandığı ve insanlarında kuş gribi nedeniyle öldüğü saptanmıştır.
Hastalık Çin’den komşu ülkelere yayılmış ve Vietnam, Tayland gibi Güneydoğu Asya ülkelerinde de görülmüştür. Göçmen kuşlar aracılığı ile, göç yolları üzerinde bulunan ülkelere de yayılma olasılığı, o zamandan beri, özellikle Asya ve Avrupa ülkeleri için bir tehdit oluşturmaktadır.
H5N1 virusunun insana bulaşarak hastalık oluşturma riski düşüktür. İnsana bulaşma, hasta hayvanlarla doğrudan temas, virus içeren enfeksiyöz damlacıkların solunması, virüslerin bulaştığı araç - gereçle temastan sonra ellerin yıkanmadan ağız-burun veya gözlere teması sonucu olabilir. İnsandan insana bulaşma kuramsal olarak mümkündür, ama geçerli bir bulaşma yolu değildir.
En önemli belirtiler 38 C’yi aşan yüksek ateş ve kuru öksürüktür. İshal olabilir. Hastalık, hiçbir belirti vermeden ayakta da geçirilebilir. Hastaneye yatmayı gerektirecek kadar ağır seyreden vakalarda solunum yetmezliği ile ölüm oranı yüksektir.
İnsanda hastalığın tanısı, boğaz sürüntüsü örneklerinde virusun veya antijenlerinin tesbit edilmesiyle koyulur. Ateşe rağmen kanda lökosit (özellikle lenfosit) ve trombosit sayısının düşük olması tanıda yol gösterici olabilir. Akciğer filminde viral zatüreyi düşündürecek bulgular görülür.
Henüz hastalığın tam etkin bir tedavi ya da aşısı bulunmadı.
Hasta hayvanlarla veya H5N1 virusu ile enfekte olduğu saptanmış insanlarla temas öyküsü veya kuşkusu olanların el hijyenine dikkat etmeleri, hasta kişinin kullandığı tabak, çatal ve kaşık gibi eşyalarının ortak kullanılmaması, yüzyüze yakın temastan kaçınılması ve bakım veren kişinin maske kullanması önerilir. Bir hafta süreyle günde 2 kez ateşini ölçmesi, 38 C’yi aşan ateşle birlikte öksürük, ishal, nefes darlığı gibi belirtiler ortaya çıkarsa 7-10 gün süreyle ilaç tedavisine başlanması önerilir. İnsanlarda kullanılabilecek etkili bir aşı yoktur.
Ölü ve canlı virüslerde aşı çalışmaları devam etmektedir. Halen grip aşısı olarak uyguladığımız aşı kuş gribine karşı koruma sağlamaz; ama bu aşının insanlarda hastalık yapan diğer grip viruslarına karşı etkili koruma sağladığı unutulmamalı ve aşıdan kaçınılmamalıdır.
Kuş gribinin bulunduğu bölgelere seyahata edecek kişilere en az 2 hafta önce aşı yapılmalıdır. Tavuk, ördek gibi kümes hayvanlarından uzak durması önerilir. Pişiren kişilerin de işlem sonrası elleri mutlaka yıkaması gerekir. Seyahat eden kişi seyahatten döndükten sonraki 10 gün içinde ateşlenirse ve solunum belirtileri oluşursa gecikmeden bir Enfeksiyon Hastalıkları uzmanına başvurmalıdır.
Not: Güvercin besleyen güvercin sevenler kümes bakımlarını çok iyi yapmalıdırlar ve güvercinlerinin diğer yabani güvercinlerle temaslarını kesmelidirler. Eğer kuşlarında bu hastalık görürlerse en yakın sağlık tabipliğine giderek durumu anlatmaları çok doğru olacaktır.
İletişim Gizlilik Politikası
Copyright © 2005 Erenet.NET
Güvercinler Sitesi Sayfa Tasarım ve Programlama: Erenet.info