19 Nisan 2024

Çorum Taklacısı (Çorum Çıplağı)

Çorum TaklacısıÇorum taklacısı, Anadolu’nun yerli ırklarından biridir. Genel olarak "Çorum çıplağı" adıyla tanınır. Bu güvercinlere "çıplak" denilmesinin nedeni ayaklarının paçasız olmasından kaynaklanmaktadır. Ülke genelinde fazla yaygın olmadıklarından iyi tanınan ve bilinen bir ırkımız değildir. Daha çok Çorum ilimiz ve bu ile bağlı ilçelerde ve özellikle de Alaca ilçesinde yetiştirildiği bilinmektedir. Çorum dışında Yozgat ilimizde yetiştiricileri bulunmaktadır. Bu bölgelerde değer verilen bir güvercin çeşididir.
Kendine özgü özellikleri bulunan bu ırkımızın doğru bir tanıtımla hak ettiği değeri bulacağı kesindir. Irkın orijinal özelliklerini gösteren kuşların ve bazı renk tiplerinin gün geçtikçe azaldığını bildiğimiz bu güvercinlerin korunabilmesi ülkemiz güvercin yetiştiriciliği açısından önemli bir görevdir. Yetiştirildikleri yuvalarına çabuk adapte olmasıyla tanınan bu güvercinler, yetiştirildiği evi kolay unutmama eğilimindedirler. Bu nedenle 1-2 yıl aradan sonra bile ilk evine dönen kuşlar olduğu bilinmektedir. Özellikle sağlam damarlı kuşlarda bu özellik daha da belirgindir. Çorum ili içinde eke kuşları alıştırmak bu nedenle biraz sorun olmaktadır. Hastalıklara karşı dayanıklı bir ırkımizdır. Yavru verimlilikleri oldukça iyidir. İyi bir yavru bakıcısıdırlar. Diğer ırklara göre daha az yem tüketiyor olmaları ise ekonomik bir özellikleridir.

Çorum’da Güvercin Yetiştiriciliği

Çorum'da güvercin yetiştiriciliğinin geçmişi 3400 yıl öncesine dayanıyor dersek abarttığımız düşünülebilir. Oysa bu tarihi bir gerçektir. Bilindiği gibi Çorum il sınırları içinde bulunan Hattuşaş (Boğazköy), MÖ 1400-1200 yılları arasında Büyük Hitit İmparatorluğu'na başkentlik yapmıştır. Bu döneme ait Hitit kaya kabartmalarında ve mühürler üzerinde güvercin figürlerine rastlanmıştır. Hititlerden günümüze ulaşan güvercin ile ilgili bulgulara ait bazı örnekler aşağıda sıralanmıştır.

  • 1) Amerika'da Boston Müzesinde bulunan bir Hitit figüründe bulunan güvercin, kanat teleklerini temizlerken görülmektedir.
  • 2) Newyork’da Metroplitan müzesinde bulunan Norbert Schimmel koleksiyonunda MÖ.14.yy ait törensel bir kap üzerinde, önem atfedilerek çizilmiş bir güvercin figürü bulunmaktadır.
  • 3) Hitit tanrıçalarından toprağın ve bereketin anası sayılan Kubaba'nın kutsal hayvanı bir güvercindir.
  • 4) Hitit hiyeroglif yazısında "ar" kelimesi güvercin anlamındadır. Hitit çivi yazılı tabletlerde ise, henüz bu kelimeye rastlanmamış olmakla birlikte, "arnu-musen" kelimesinin güvercin karşılığında kullanıldığı düşünülmektedir.

Bu örnekler Hititlerde güvercin kültürü ile ilgili bizlere bir fikir vermekte, aynı zamanda Çorum’da güvercin yetiştiriciliğinin tarihi derinliğini görmemizi sağlamaktadır. Hitit belgelerinden yakın dönemlere gelirsek, Cumhuriyetten bu yana Çorum'da güvercin yetiştirme geleneğinin oldukça yaygın olduğunu görürüz. Anadolu'nun orta bölümlerinde Konya, Sivas, Ankara’nın yanı sıra Çorum ilimiz de güvercin yetiştiriciliğinde öne çıkmış bölgelerimizden biridir. Çorumlu araştırmacı Abdulkadir Ozulu, yaklaşık 50-60 yıl kadar önce Çorum sokaklarında dolaşan bir yabancının ilk dikkatini çekecek olan şeyin, çatılarda ve havada uçuşan güvercinler olacağını belirtiyor. Çorum’da varlıklı ailelerde kuş sevgisinin babadan oğula sürüp gittiğini, geçimini kıt-kanaat temin eden aileler içinde de kuş besleyenler az olmadığını belirten Abdulkadir Ozulu, anlatımını şu şekilde sürdürüyor.
"Denilebilir ki elli yıl öncesi Çorumlularının ortak zevk ve sevgilerinden biri kuş sevgileridir. Ben sadece kendi mahallemde görüp yaşadıklarımı anlatırken bu sevginin bütün Çorumluları kapsadığını da biliyorum.
Kuş sevgisi, özellikle güvercin sevgisi Çorum'da bir kültürdür. Her ne kadar geçmişteki sıklıkta kuş beslenmiyorsa da halen bu sevgiyi amatör veya profesyonel anlamda sürdürenler bulunmaktadır. Nerede bir güvercin yarenliği açsam, hemen söze katılıp bir güvercin hatırası anlatan o kadar çok kişi oldu. Genç yaşlı bütün Çorumluların dağarcıklarında bir güvercin hikayesi mutlaka var. Benim çocukluğumda kendi sokağımızda görüp yaşadıklarım gibi kentin bütün sokaklarında benzer yaşantılar olduğu ortaya çıkıyor. Bu durum Çorum'da, güvercin sevgisinin ne kadar yaygın olduğunun bir başka delili oluyor bence.
"

II. Arnuwanda'nın Mühür Baskısı Çizimi (M. Darga'dan)
II. Arnuwanda'nın Mühür Baskısı Çizimi (M. Darga'dan)

Boston Müzesi-Amerika
Boston Müzesi-Amerika

Çorumlu Eski Kuşçular

Abdulkadir Ozulu'nun makalesinde (Bakınız kaynaklar) Çorum'da birçok güvercin yetiştiricisinin adları geçiyor. Bu isimleri alfabetik olarak bir araya toplamanın Çorum'un eski kuşçularını hatırlamak açısından anlamlı olacağını düşündüm. Aşağıda bu isimleri sizlerle paylaşıyorum.

"Altan Başıbüyük, Ambar'ın Rıza, Aslan Büyükcindil (Urlu Aslan), Aşıcı Şevket, Aşıroğlu, Atila Çiğdem, Azmi-Nazmi Soyacak Kardeşler, Battallar, Bostanoğlu Mehmet Çavuş, Celal Aydınlı, Cevat Zeybek, Hilimoğlu’nun Mehmet, Ciğeroğlu'nun Kel Kadir, Cinonlun Bahattin, Çerkes Şeyhi’nin oğlu Avni Bey, Çeyreğin Abidin, Çıtak Mıstık, Çimke Arif'in Cemal, Deli Emin'in Mıstık, Deli İhsan, Dr. Mahmut Angın, Dursun bey, Elekçi Topal Ahmet, Evliya Cemal, Fehmi Zencirci, Fındıkların Mustafa, Fırıncı Mehmet (Pepe) Ağa, Hayranların Ömer, Ispanağın Arif, Ispanağın Hacı, Kabakçılar, Kadir Onbaşı, Kadirlerin Kemal, Kahveci Halis, Kahveci Tıkı Mehmet, Kasap Deli İhsan, Kebabçı Erdal, Keçecilik yapan Cenanlar'dan İsmail Ağa ve kardeşleri Mehmet Ağa, Kefçeli Rıza, Keklikçi Yusuf Ağa, Killiler'in Hasan, Kireççi Cevat, Kireççi ibrahim, Kireççi Kör Reşit, Kölegöz Mustafa, Kör Emrullah, Kürt Tev'lik, Leko, Marangoz Azmi, Usta Marangoz Eşir, Marangoz İsmet, Müezzinlerin Turan, Osman Baykal, PTT'ci Salim, Şecaattinlerin Ziya Bey (Ziya Erkoç), Şıhların Cenger, Taşçı Deli Osman, Taşçı Kör Sadık, Taşçı Kuru Kemal, Taşçı Tın Lutfu, Taşçı Vusuf, Tatar Çavuş, Tenekeci Mıstık, Terzi Abdullah, Terzi Niyazi, Tilik İbrahim, Tonguldak Nuri, Turpoğlu Osman, Umaroğlu Nurettin, Yaşar Bey (Avni beyin oğlu), Yorgancı Osman, Yozgatlı Ali Çavuş, Yöreli'nin İlhan, Yüzbaşı Halil Efendi."

Çorum Taklacısının tarihçesi

Çorum Taklacısı ya da Çorum Çıplağı şeklinde adlandırılan güvercinlere ait tarihi bilgilere, Çorumlu araştırmacı Abdulkadir Ozulu'nun makalesinde rastlıyoruz. Abdulkadir bey bu makalesinde Çorum'un eski kuşçularıyla söyleşiler yapıyor. Görüştüğü kuşçulardan 82 yaşındaki Aslan Büyükcindil’in verdiği bilgiler, Çorum taklacısının tarihi gelişimini değerlendirebilmemiz açısından çok önemli veriler sunuyor.

"Ermeni Artin varmış Çorum'da. Artin bir çift güvercin getirmiş Çorum'a bir yerlerden. Bu güvercinlerin ayakları Cılbak kanatları yarı beyaz, bunlara guvala derler ki o zamana kadar hiç görülmemiş böyle güvercin Çorum'da. Artin'in bu kuşları evinden kaçırmış ve altı ay kadar aramış ama bulamamış. Bostanağlu Mehmet Çavuş varmış kuşbaz. Artin'in kuvalalarını yakalamış fakat kimseye söz etmemiş. Bakmış yakaladığı kuşlar pek bir şeye benzemiyorlar. Erkeğini yaşlı bir kadına beş kuruşa satmış. Geride kalan dişi de Mehmet Çavuş’tan Battallara geçmiş. Battallar'da bu dişiyi kendilerinde bulunan çilli erkeğe eş etmişler ve işte böylece çoğalmış gitmiş Çorum'da kuvalalar"

Bu anlatılanları biraz derinleştirirsek, Ermeniler Çorum'a ilk kez 1800’lü yılların başında ticaret amacıyla gelmişler ve sonrasında yavaş yavaş yerleşmişler. 1914 yılı Ankara Vilayet Salnamesi'ne göre Çorum merkez, İskilip, Sungurlu, Osmancık ve Mecitözü yerleşimlerinde yaşayan toplam Ermeni nüfus 3523 kişi olarak görünüyor. Bu dönemde Çorum'a yerleşen Ermeni tüccarların ağırlıklı olarak Sivas üzerinden İran körfezine bağlanan ticari yolu kullanarak mal taşıdıkları bilinmektedir. 1915 yılında alınan Tehcir kararı sonrası Çorum'da yaşayan Ermenilerin tamamına yakını bölgeden göç etmek durumunda kalmış. 1923 Cumhuriyet’in ilanı sonrası giden Ermenilerden bazılarının Çorum'a geri döndüğü söylenmekle birlikte kesin bir bilgiye rastlayamadım.
Bu bilgilerin ışığında Ermeni Artin’in Çorum’da bulunduğu yıllar, 1915 öncesi yıllar olmalıdır. Buradan çıkarabileceğimiz sonuç, Çorum taklacısının geliştirilmesinin günümüzden 100 yıl kadar önceye dayandığıdır. Artin'in Çorum'a getirmiş olduğu "guvala" (kuvala) olarak adlandırılan bir çift güvercinin hangi ırk olduğunu ve nereden getirildiği belli değildir. Çorum Ermenilerinin yakın ilişkide olduğu İstanbul, Ankara, Yozgat, Sivas illeri olabileceği gibi, Ermeni tüccarların kullandığı dönemin ticari yolları üzerindeki İran olması da ihtimaller arasındadır. Bu dönemlerde Çorum'a İran'dan paçalı ve kekili (tepeli) bazı güvercinlerin getirildiği bilinmektedir.

Artin'in bir çift güvercini hakkında elimizde bulunan tek bilgi, ayaklarının bacasız olduğu ve kanat kapaklarının yarım beyaz şekilde kapaklı olduğudur. Bu renk yapılanması saksağana benzetildiği için dünyada genel olarak "magpie" şeklinde adlandırılan güvercinlere özgüdür. Rusya, Romanya, Hollanda, Almanya ve İran gibi birçok ülkede magpie renk yapılanma özelliği gösteren farklı ırklardan güvercinler bulunmaktadır. Bunların çoğu dünyada "high flyier" (yüksek uçucu) olarak adlandırılan güvercinlerdir.

Magpie Güvercinleri
Magpie Güvercinleri, J. W. Ludlow 1870

Artin'in tek kalan dişisi "çilli" erkek ile eş edildiğine göre biraz da çilli erkek üzerinde duralım. Çilli tanımlaması genel olarak güvercinlerde ırk adından çok bir deseni tanımlamak için kullanılır, Teknik olarak söylersek, işaret geni şerit (çubuk) değil de pul olan güvercinlerin tümü çilli (benekli, kirli) olarak adlandırılır. Çorum'da ise çilli adlandırması bizim "alaca" ya da "ala" dediğimiz beyaz ile karışık renkli kuşları (taklacıları) tanımlamak için kullanılmaktadır. Bu renk taklacıların Çorum'da eskiden beri yaygın oldukları bilinmektedir.
Anlatılanları özetlemek ve sonuç çıkarmak gerekirse, Çorum Taklacısı (Çorum çıplağı) günümüzden en az 100 yıl kadar önce Çorum'a dışardan getirilmiş "magpie" tipi renk yapılanması olan tahminen yüksek uçucu dişi ve siyah renk bir kuş ile alaca renkli taklacı erkek bir güvercinin eşleştirilmesi sonrası üretilmiş ve çoğalarak günümüze kadar ulaşmıştır.

Çorum Taklacının Fiziki Özellikleri

Hareketli ve enerjik yapılı kuşlardır. Mardin tipi taklacılara göre daha minyon bir görünümleri vardır. Büyüklük olarak orta boy olarak tanımlanabilirler. Çorum taklacısında kuyruk üstü yağ bezesi bulunmaz. Kuyruk telek sayıları 12 tanedir. Kanat sesleri yok denebilecek kadar azdır. Eğer bir Çorum çıplağında kanat sesi varsa bu Mardin tipi taklacılarla bir kırılma belirtisidir.

Renk Yapılanması

Çorum çıplaklarının beyaz renk olanlar haricinde dikkati çeken özellikleri, kanat teleklerinin beyaz, kuyruk teleklerinin ise kuşun kendi renginde olmasıdır. Kanat teleklerindeki beyazlık baştan itibaren 7-10 telek arasında değişir. Her iki taraftan eşit sayıda teleğin beyaz olması tercih nedenidir. Kanat kapaklarını "magpie" biçiminde yarım olarak örtmese bile kanat dirseklerinde beyaz renk tüyler bulunan kuşlar ile karın altı bölgesi kesme şekilde beyaz olan kuşlar yaygındır.

Ayaklar

Çorum çıplaklarının en belirgin fiziki özellikleri ayaklarında paça bulunmamasıdır. Bu güvercinlerin ayaklarında dirsekten aşağıda tüy bulunmamalıdır. Dirsekten aşağısı tüylü olan güvercinler değer kaybına uğrarlar. Dirsekten aşağısında tüy bulunan (tozluklu) güvercinlere Çorum’da "inik" ya da "mık ayak" adı verilir. Bu tür kuşların paçalı ırklarla ve özellikle de Mardin tipi taklacılarla yapılan kırılmalar sonucu ortaya çıktığı bilinmektedir. Güvercinlerde paça, genel biçimiyle intermediyer kalıtım özelliği gösterir. (yavrular ne anaya ne de babaya tam olarak benzerler, ikisinin karışımı şeklinde olurlar) Paçalı ve paçasız eşleşmesinde çıkan yavrular bu nedenle yarım paçalı (orta uzunlukta paçalı) olurlar. Zamanla paçasız yönünde seleksiyonla bu kuşlar tamamen paçasız biçim alabilirler. Kanımca Çorum taklacılarının ilk üretildiği yıllardan itibaren izlediği genetik yol bu şekilde olmuştur. Çorum çıplaklarının ayakları oldukça ince yapılıdır. Ayakların çıplak kısımları belirgin kırmızı renklidir. Künye çapı olarak 8 mm künye kullanırlar.

Baş Gaga ve Gözler

Kafaları yuvarlak biçimlidir. Çorum çıplaklarında eski dönemlerde tepelilik özelliğinin bulunmadığı bilinmektedir. Son yıllarda bazı renklerin arka tepeli (takkalı) tipleri geliştirilmiştir. Arka tepeli tipleri çok yaygın değildir. Çift tepeli ya da sadece ön tepeli (perçemli) tipleri olmaz. Gagları orta uzunlukta ve biraz ince yapılıdır. Gaga rengi, koyu renk kuşlarda siyah olurken beyaz renk olanlarda kemik rengi olur. Güz çevresi halkası biraz belirgin ve beyaz renklidir. Göz rengi beyazlar ve çillide siyah, diğer renklerde sarıya da kırmızı tonludur.

Çorum Taklacının Renk çeşitleri

Çorum çıplakları bilinenin aksine fazla renk çeşitliliğine sahip değildir. Çorum çıplaklarında görülen renk tipleri 4 tanedir. Bunlar sütbeyaz, gök ala, siyahala ve çillidir. Bunların haricinde renk tipi bulunmaz. Çorum dışındaki illerimizde ve özellikle de Ankara’da her görülen paçasız güvercininin Çorum çıplağı olarak nitelenmesi gibi bir eğilim vardır. Bu doğru değildir.

Sütbeyaz

Çorum Taklacısı SütbeyazKuşun bütün vücut tüyleri beyazdır. Göz renkleri siyahtır. Diğer renk çeşitlerine göre daha çok rastlanan bu güvercinlerin değeri biraz daha düşüktür. Süt beyazlarda diğer renk çeşitleri gibi fazla bir özellik aranmamakla birlikte fazla iri yapılı olmamasına ve göz kenarlarının beyaz kısmının belirgin olmasına dikkat edilir. Sütbeyazların "düz kafa" (takka ve perçemi bulunmayan) ve "sütbeyaz arka tepe" (takkalı) olmak üzere iki çeşidi bulunmaktadır. Arka tepeli olan bu renk çeşidine bölgede "sütbeyaz kekili" adı verilmektedir. Bu iki çeşidin haricinde sütbeyaz bulunmaz. Yani takka perçem olanı ya da sadece perçem olanları yoktur.

Gökala

Çorum Taklacısı GökalaYöresel olarak "govala" ya da "morgovala" adı ile bilinirler. Çorum çıplakları içinde yetiştiricilerin aradığı ayrıntılar açısından en fazla özelliğe sahip olan renk çeşitlerinden biri bu nedenle yetiştirmesi zor ve zahmetlidir. Ancak bir o kadar da değerlidirler. Koyu mavi renkli bu güvercinlerin göz renkleri sarı ya da kırmızı olur. Bu güvercinlerde göz çevresi halkası beyaz ve biraz belirgin, gaga normal ölçülerinde, çene küçük olmalıdır.
Kanat telekleri beyazdır, Kuyruk kuşun kendi rengindendir. Kanat teleklerinin her iki tarafta eşit sayıda beyaz olması önem verilen bir ayrıntıdır. Kanat teleklerindeki beyaz telekler 7’den az ise gökalalığı az olarak nitelendirilir. Bu rakam 10 teleği de kapsıyorsa kuşun beyazlık damarı fazladır ve kanat dirseklerinde de beyazlıklar verir. Beyazlığı fazla olan gökalalara bolgede "alaşar" denilmektedir. Bazı gökalalarda ise çene altında şerit biçiminde beyazlıklar bulunur. Bu tür kuşlar "gümüş gerdanlı" olarak adlandırılırlar, Gökalaların boyun bölümleri koyu mavi-mor bir tonda olur. Morluk ne kadar koyu ise o kadar değerli kabul edilir. Marionun bittiği yerde karına doğru normal gri ton başlar, gri tonun bitiminde ise karın altı beyaz olmak durumundadır. Buna "kesme" adı verilir. Karın altının kesme olmasi gökalaların önemli ve aranılan bir özelliğidir.
Kanat üzerlerinde iki sıra şeridi olan bu kuşlarda şeritlerin renginin kestane renginde olması dikkat çekici bir özelliktir. Çorum’da güvercinin kanatları üzerinde bulunan şeritlere "elif" adı verilir. Kuşun eliflerinin kestane rengi olması bu güvercinin orijinal gökala olduğu anlamına gelir. Elifleri siyah olan gökalalara da rastlanmaktadır. Bu tür kuşlar gökalaların beyaz ile eşleştirilmeleri sonucu elde edilmektedirler. Gökalaların arka tepeli olan çeşitleri nadir olarak bulunmaktadır. Bunlar Çorum’da "kekili govala" alarak adlandırılır.

Siyahala

Çorum Taklacısı SiyahalaÇorum’da "siyah govala" adı ile bilinen bu güvercinlerde hakim olan renk siyahtır. Siyahalaların kanatları üzerinde şerit (elif) bulunmaz. Kanat telekleri gene iki taraftan beyaz olur. Aynı gökaladaki gibi karın altıda kesme şekilde beyazdır. Bu beyazlıklar haricinde kuşun herhangi bir yerinde beyazlık bulunmaması gerekmektedir. Çorum çıplaklarının siyahala renk çeşidi azalmıştır.

Çilli

Çorum Taklacısı ÇilliAlacalı bir renge sahip olan bu güvercinler genel olarak siyahala ile sütbeyazın ya da gökala ile sütbeyazın eşleştirilmeleri sonucu ortaya çıkmaktadırlar. Kafa ve sırt bölgesi ile vücudunun değişik yerlerinde siyahlıklar ya da grilikler bulunan bu güvercinlerin kuyrukları renklidir. Bu güvercinlerin nadir olarak sadece takma kuyruk olanları da bulunmaktadır. Vücutları beyaz kuyrukları renkli (siyah) olan bu kuşlar "karakuyruk" ya da "karakuyruk çilli" gibi adlarla tanımlanmaktadır. Çilli renk tipinin "düz kafa" (takka ve perçemsiz) olanlari ile sadece "çilli arka tepe" denilen çeşitleri vardır.

Çorum Taklacının Uçum Özellikleri

Çorum taklacısı adından da anlaşıldığı gibi taklaci bir performans güvercindir. Yüksek uçması ile bilinir. Özellikle ilk uçurulduklarında birkaç takla ile yükselirler. Bu güvercinler arasında "havacı" ve "damcı" şekilde nitelendirilen iki tip oyun biçimi görülür. Oyunsuz olanları tercih edilmez ve değersiz olarak kabul edilir. Son yıllarda Çorum taklacısının iyi oynayanların bulabilmek gittikçe daha zor olmaya başlamıştır.
Havacıların oyunları yüksekte 4-5 takla ile bir sıçrama şeklindedir. Havacı özellikte olanların bazıları alçaldıklarında yuvasının üzerinde de oyun gösterir. Damcı şeklinde nitelendirilenler, düzenli aralıklarla yuvası üzerine sefere gelerek fişekleme tarzında oyun yapan kuşlardır. Bu nitelikte olanlar uçum şekli bakımından Mardin taklacısına benzer, Konya civarında Çorum taklacısına bu nedenle, "Çorumlu Mardin" denilmektedir. Damcılar içinde çok iyi oyun yapan ve uzun uçan kuşlar çıkabilmektedir. 1994 yılında Ankara’da düzenlenen taklacı oyun kuşu kupasında birinci olan kuş, Adil Kayabaşı'na ait bir Çorum çıplağıdır.
Çorum çıplaklarında dam üzerine sefer yapma beğenilen bir özelliktir. Yetiştiricisinin beğenisine göre değişmekle birlikte, havada oyun ya da yere alçalma şeklinde ovun fazla tercih edilmemektedir. Çorum çıplakları geç oyun açmaları ile bilinirler. Oyun açmalarını sağlayabilmek için kuşların sabırla düzenli olarak uçurulmaları gerekir. Sefere geldiklerinde oyunlarını burgulu biçimde yaparlar. Burgulu biçimden kastettiğimiz, kendi etraflarında 360 derece dönerek kendilerini göstermeleri ve taklalı fişekleme yapmalarıdır. Takla sayıları 5-8 arasında değişir. Fişekleme mesafeleri 15-30 m arasındadır. Çorum çıplakları pırıltıya duyarlı bir güvercin ırkı değildir. Kanatlarına oldukça hakim bir ırk olduğundan Mardin tipi taklacılar gibi iniş sorunları yaşamazlar. Kuş uçurmak için uygun yeri olmayanlar, balkonda güvercin yetiştirmek durumunda olanlar için gayet uygun bir ırktır.

Yazan: Yavuz İşçen
Mart 2010, Ankara

Yararlanılan Kaynaklar

  • 1) Abdulkadir Ozulu, Çorum Hakimiyet Gazetesi-2007-2008, 4 bölümlük yazı dizisi.
  • 2) Yrd. Doç. Dr. Sedat Erkut, Hititçede olması gereken bir kuş adı, Güvercin.
  • 3) Yrd. Doç. Dr. Sedat Erkut, tarafıma gönderilen bilgi mektubu ve çizimler.
  • 4) J. W. Ludlow, Cassell's Pigeon Book 1870
  • 5) Metin Şimşek, http://www.kuscular.lokali.com (erişim 2003)
  • 6) Mustafa Taşkın, Güvercin dünyasında Çorum Çıplakları 2003. (tarafıma gönderilen mektup)
  • 7) Mustafa Taşkın, http://corumgovalaguvercin.tr.gg
Taklacı Güvercin
Çorum Taklacısı, diğer ismiyle çorum çıplağı güvercini hakkında çeşitleri, renkleri ve güvercin tarihi bilgileri.

Çorum Taklacısı (Çorum Çıplağı)

Taklacı GüvercinTaklacı Güvercin

İletişim Gizlilik Politikası
Copyright © 2005 Erenet.NET
Güvercinler Sitesi Sayfa Tasarım ve Programlama: Erenet.info